İnternet kullanırken bıraktığınız dijital ayak izi, tahmin edebileceğinizden daha büyük ve daha belirgindir.
“Sokak lambaları beni dinliyor; İnternet’te gördüğüm reklamların sokakta yürürken söylediklerimden kaynaklandığına eminim.” Evet, tanıdığım biri bunun başına geldiğini iddia ediyor.
Siber güvenlik ve/veya gizlilik sektörleriyle bir şekilde ilgiliyseniz, benzer iddiaları duymuşsunuzdur. Reklam veren şirketlerin nasıl veri toplamış olabileceğini açıklamaya çalıştığınızda, genellikle kimse buna inanmaz. Buna inanmak için insanların, büyük olasılıkla isteyerek, belki de bilmeden verilerinin toplanmasına ve kullanılmasına izin verdiklerini bilmeleri gerekir.
Genellikle bu süreç, yaptığımız eylemlerden ve belirttiğimiz küçük bilgilerden gizlice veri elde ederken görünmezdir. Şirketler, tercihlerimiz hakkında “akıllı” çıkarımlar yapmak için teknolojiyi kullanır.
İLGİLİ MAKALE: Üçüncü taraf tanımlama bilgileri: Nasıl çalışıyorlar ve web’de sizi takip etmelerini nasıl engellersiniz?
Belirli bir ülke mutfağına ait yemekler sunan bir restoranı bulmak için GPS harita uygulamasını kullandığınızı düşünün. Arama motoru haftanın hangi günü dışarıda yediğinizi, ne sıklıkta ne kadar seyahat ettiğinizi, olası yemek tercihlerinizi, günün hangi saatinde yemek yediğinizi tespit edebilir. Bu örnekteki veriyi oluşturan küçük bilgi yalnızca restoran adıdır; ancak arama işleminden daha fazla ve daha önemli veriler elde etmek de mümkündür.
Sokak lambalarının onu dinlediğini düşünen arkadaşıma geri dönelim. Sokakta yürürken, bu gece Hint mi yoksa Çin yemeği mi yiyeceklerine karar vermek için konuşuyorlar, günün ilerleyen saatlerinde arabaya binip restorana gitmek için telefonlarını kullanıyorlar. Bir hafta sonra, seçtikleri restorana benzer bir reklam gördüklerinde, bunun kaynağı sokak lambası mı, yoksa özgürce girdikleri veriler midir?
Verilerin nasıl toplandığını ve elde edilebilecek sonuçları anlamak zordur. Açıklandığında konu ilginç gelse bile, veri toplanmasına engel olmak için yapılması gerekenler de zor olabilir. Tahminime göre, bu konuda bilgisi olanların bile, düşündüklerinden daha fazla bilgi vermesi mümkündür.
Tüketicileri kişisel verilerinin değeri ve önemi konusunda eğitmek, Ocak 2008’de ABD ve Kanada’nın Veri Gizliliği Günü’nü oluşturmasının nedenidir. Bu, Avrupa ülkeleri tarafından 2006’dan beri belirlenen Veri Koruma Günü’nün bir uzantısıdır. 28 Ocak tarihi, 1981 yılında imzalanan, gizlilik ve veri koruma ile ilgili uluslararası bir anlaşma olan 108 sayılı Sözleşmeyi hatırlatır.
ABD’de bu gün, bir haftaya dönüştürülmüştür ve daha fazla etkinlik ve katılım fırsatı sağlar. Açılış etkinliğinden bu yana, veri ve gizlilik dünyası önemli ölçüde değişti. Verilerin değeri artık şirketler ve hükumetler tarafından kabul ediliyor ve bu da kişisel verilerin daha büyük önemle ele alınmasına yol açıyor. Bu, kişisel verilerinin kullanımının kendi kontrolünde olmasını isteyen kişilere bir miktar koruma sağlayan, AB’deki Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve Kaliforniya Gizlilik Hakları Yasası (CPRA) gibi yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur.
Veri Gizliliği Haftası gibi farkındalığı artıran etkinlikler, bireyler, işletmeler ve hükümetler arasındaki diyaloğu güçlendirdiği için önemlidir. Bununla birlikte, verilerin ve mahremiyetin önemsenmesi, yıllık bir etkinlikte karşılaşabileceğiniz olası bir sorunun şansa bırakılmasından daha önemli midir?
Bana göre “Kişisel verilerin neler olduğu, taşıdığı değer, kötüye kullanılma ve hatta sadece kullanılma riski” kavramları, herkese standart eğitimlerde öğretilmesi gereken bir konu olmalıdır ve bu eğitime, ilk “akıllı” cihazı kullanmadan önce başlanmalıdır. Bu eğitim, gizlilik mevzuatının bireye sağladığı hakların; bu verileri silme, değiştirme, talep etme vb. hakların anlaşılmasını içermelidir.
Gizlilik hakkınız
Toplanan kişisel bilgilerin önemi, taşıdığı değeri ya da bireyin verilerini yönetme hakları anlaşılmadığı sürece, insanlar muhtemelen gelecek hafta görecekleri reklamlar için sokak lambalarını suçlayarak günlük işlerine devam edecekler.
DAHA FAZLA BİLGİ:
Telefonunuz sizi dinliyor mu?
Bahar temizliği mi yapıyorsunuz? Dijital ayak izinizi unutmayın
Kişisel verileriniz internette her yerde mi? Çevrimiçi varlığınızın izlerini temizlemek için 7 adım