Enflasyon ve enerji fiyatlarındaki artış, şirketlerin kârlarını belli bir seviyede tutabilmeleri için yeni bir tasarruf önlemleri çağını başlattığından beri bir işletmeyi yönetmek daha maliyetli hale geldi. Mevcut trendler ve yeşil dönüşüm genel olarak daha çevreci BT uygulamalarına doğru bir kayışa yönelirken, bulut ilk bakışta daha maliyetli bir hareket olarak görülebilir; ancak gerçek böyle değil.
Bu süreç, şirketlerin altyapı, ağ, personel ve konum (kendi veri merkezini barındıranlar için alan ve enerji tüketimi daha fazla) maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olacak Bulut destekli çözümlere geçişin önemini vurguluyor.
Yeşil BT iş sürdürülebilirliğini nasıl geliştirir?
Yeşil BT veya yeşil bilişim terimi ile bilgisayarların, çiplerin ve diğer teknolojilerin çevre üzerindeki zararlı etkilerini sınırlandırmak için çevresel açıdan sürdürülebilir tasarım, üretim, kullanım ve imha uygulamalarını kastediyoruz. Bu, karbon emisyonlarında ve enerji taleplerinde planlı bir azalmayı, yenilenebilir malzemelerin kullanımı ve döngüsel bir ekonomi yoluyla sürdürülebilirliğin teşvik edilmesini içerir.
İşletmeler için bunun anlamı, BT gibi şirket ihtiyaçlarının belirli bölümlerinin dış kaynak olarak kullanılması demektir, çünkü bu durumda, örneğin veri merkezi bakımı için yapılan masraflar işi yüklenen diğer firma tarafından karşılanır. Bu tür bir süreç iki amaca hizmet eder: BT görevlerini (ağ siber güvenliği, altyapı gibi) profesyonellere devretmek işletmenin asıl işine odaklanmasını sağlar, aynı zamanda işletmenin enerji ayak izini azaltarak çevre üzerindeki doğrudan etkisini azaltmış olur.
İşletmeler tasarruf edecekleri para ile Avrupa Birliği tarafından belirtilen daha fazla yeşil geçiş önlemi gerektiren gelecekteki yasalara veya sağlam çevre dostu uygulamalar gerektiren sertifikalara uymak için daha fazla yatırım yapabileceklerdir.
Yeşil dönüşüm, işletmeler için tedarik zincirlerinin yapısını da değiştiriyor
Dış kaynak kullanımı şirketin tedarik zincirini değiştirmenin bir yoludur, ancak giderek daha fazla şirket çevreci uygulamalara yönelmeye başladıkça, iş süreçlerini lojistik açıdan yeniden düşünmek gerekecektir.
İşletmeler maliyet azaltıcı önlemler kapsamında insanları işten çıkarmaya başlamıştır ki bu kişinin yıllık maaşının görevine bağlı olarak yükseldiği düşünüldüğünde mantıklıdır fakat bu çalışanın sorumluluklarının da yükseldiği unutulmamalıdır. Sonuç olarak, işletme beyin gücünü ve kalifiye çalışanlarını kaybedebilir, pozisyonları doldurmak için yeniden işe alım yapmak veya görevleri başka çalışanlara dağıtmak zorunda kalabilir, şirketin kendi içinde daha fazla iç baskı oluşabilir ve ortaya çıkabilecek çeşitli sorunlara, BT ile ilgili olaylar da dahil olmak üzere, yanıt verme kapasitesini düşürebilir.
Yeşil uygulamalarla maliyetler, şirketin üstünlüğünü kaybetmeyeceği bir şekilde azaltılabilir. Örneğin çalışanları işten çıkarmak yerine, uzaktan çalışmaya daha fazla yönelmek firmanın enerji ve bina taleplerini azaltacak, enerji faturalarından, kiralardan, otopark ücretlerinden ve daha fazlasından tasarruf etmelerini sağlayacaktır.
Yeşil uygulamalara yönelik kolay bir adım da cihazları ve eşyaları kapatmaktır. Yazıcı, klima, monitör ve ışık gibi ekipmanlar kullanılmadıkları zaman kapatılmalıdır. BT’nin karbon ayak izini azaltmanın diğer bir yolu da daha uzun ömürlü olacak ve gerçekleştirilecek görev için gerekli olan en az miktarda enerjiyi tüketecek ekipmanı seçmektir. Örneğin, uzaktan çalışanlar dizüstü bilgisayarlardan daha az enerji kullanan dizüstü bilgisayarları kullanma eğilimindedir ve bildiğiniz gibi dizüstü bilgisayarlar masaüstü bilgisayarlara göre daha az enerji kullanır.
Sadece tedarik zinciri şirketlerini çevresel uygulamalarına ve korumalarına göre seçmeye odaklanmak bile, işletmenin sürdürülebilirliği arttırmasını ve en iyi uygulamaları zincirleme olarak yaymaya başlamasını sağlar.
Daha da ileri giderek, şirketinize etkili bir çevre yönetim sistemi kurmak için izleyebileceği çerçeveyi belirleyen ve haritalandıran ISO 14001 standardına göre bir sertifika da alabilirsiniz. Faaliyeti veya sektörü ne olursa olsun tüm kuruluşlar için tasarlanan bu standart, şirket yönetimi ve çalışanlarının yanı sıra dış paydaşlara da çevresel etkinin ölçüldüğüne ve iyileştirildiğine dair güvence sağlar.
ESET yeşil karar alma süreçlerini nasıl etkileyebilir?
ESET’te ürünlerimiz, mevcut uygulamalar için önemli görülen alanlara odaklanarak sürekli olarak geliştirilmektedir. Çevre söz konusu olduğunda ESET, ESET PROTECT Platformu aracılığıyla işletmeler için bulut tabanlı hizmetler sunar; bu da donanım, yazılım, uygulama yaması veya personel için ek bir ihtiyaç olmadığından maliyetleri düşürmeye yardımcı olur.
ESET PROTECT Elite ve MDR gibi kurumsal odaklı tekliflerimizle işletmelere kaynak tahsisi sağlıyoruz. MDR çözümlerimiz, diğer görevlerle boğulmuş olan yetenekli BT personelinin şirket güvenliğini yönetmelerine yardımcı olurken, riski azaltarak ve iş sürekliliğine izin vererek iş karmaşıklığını daha yönetilebilir hale getirir.
Sonuç olarak ESET, dünya çapında 30 yıllık bağımsız siber güvenlik operasyonlarıyla, tüm sektörlerdeki müşterileri koruma konusunda büyük bir deneyime ve çeşitli endüstrilerde ve dikey sektörlerde çok özel bir uzmanlığa sahiptir.
ESET çözümlerini kullanmak, daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir gelecek için yeşil dönüşümün gerektirdiği ilerlemeyi koruyarak bu deneyimden yararlanmanızı sağlar.